Kulak Çınlamasına Kişisel Yaklaşım

Duckro ve ark (1984, p. 460) dediği gibi kronik ağrıda nasıl tedaviden çok davranış terapisinden bahsediliyorsa aynısı tinnitus içinde söz konusudur. Tinnitus yönetimi hastanın hayatında olumsuz etkisini yok etmeye yöneliktir. Uygun yaşam tarzı bu işlemi kolaylaştıracaktır.

Hastanın hayatını kolaylaştıracak yaşam tarzı değişikliği yapabilmek için izlenmesi gereken tinnitus yönetim programı aşağıdaki özelliklerde olmalıdır:

– Her hasta ile saatlerce ilgilenebilecek sabırlı bir klinisyen

– Hastaların ayrıntılı psikososyal ve sağlık analizi

– Görüşme ve eğitim dersleri

– Gerektiğinde eş veya yakın akraba veya yakın arkadaşları işbirliğine katmak

Hastanın yaşam tarzını değiştirmeden önce tinnitus şiddetini artıran nedenler ortaya konulur. Hastaların ilk randevusundan önce anket formunu mail yolu ile göndermiş olmalıyız. Anketlerin üç tanesi hastanın sağlığı, işitmesi ve tinnitusun öz geçmişi sorulmalıdır (bkz. Johnson, 1998 anket formu). Soruların en ikisi Tinnitus Şiddet Endeksi oluşturur (Meikle ve ark, 1995; bkz. Şekil 5-1). Bu endeks hastalardaki olumsuz etkileri araştırır. Hastalar aynı zamanda State-Trait Anksiyete Envanteri (STAI; Spielberger, 1998) ve Beck Depresyon Envanteri (Beck ve Beck, 1972)’ni doldururlar.

Hastanın anket formu sorularını cevaplaması bitince 1 ila 1,5 saatlik görüşme alınır. Bu karşılıklı görüşmelerin birçok önemli amacı vardır:

  • Ankete verdikleri cevapları aydınlatma.
  • Klinisyenin ilave soru yönlendirmesi
  • Hastaların yanında eşleri, arkadaşları, akrabaları veya eşlik eden kişiler hastanın fizik, ruhsal durumu, sosyal ve iş hayatı hakkında ve iletişim sorunları hakkında bilgi verir.
  • Görüşme esnasında klinisyen özel olarak problemli gördüğü alanları hasta ile tartışır.
  • Klinisyen strateji, tedavi protokolü ve cihazlar yardımı ile hastanın tinnitusunu mümkün olabildiğince hafifletmeye çalışır. Uygun tinnitus tedavi stratejisi seçilmeden önce bazen tanısal testler gerekli olabilir.
  • Görüşmenin bir kısmı hastayı tinnitusuna neden olabilecek durumlar hakkında bilgilendirmeyi dayanır. Hastalara durumlarının iyileşebileceği konusunda cesaret verilir. Hastalar tinnitus neden olabilecek durumun zararsızlığını öğrenirse daha az takıntı yapar.

Yaşam Tarzı Değişiklik Önerileri
Hastanın Beklentileri ve Dünya Görüşünü Değiştirme
Hastalar bizim kliniğimizdeki randevularına gelmeden önce onlara tinnituslarını iyileştiremeyeceğimizi yazıyoruz. İlk görüşmede de bunu hatırlatıyoruz. Tinnitus şiddetini azaltmak için hastanın beklentilerini makul bir seviyeye çekmek önemli bir adımdır. Tyler ve ark, (2001) hastanın ümidini kırmamak gerektiğini belirtir. Henüz kronik tinnituslarda tam kür sağlanamamasına rağmen hastaların tedavilerinden kurtulması için pek çok yol vardır.
Tinnitusun şiddetli olduğundan yakınan hastada somatik bir farkındalık ve içe yöneliş gözlenmiştir (Newman ve ark., 1977). Sesleri tekrar tekrar işitirler, sesten kaçar, sağlıkları hakkında aşırı endişe taşırlar (Hallam ve ark, 1988) tinnitusla başa çıkma stratejilerinin uyma sağlayamazlar, tinnitusun kurtulmak için dua edip tinnitusları olmadığında hayal ederler. Uyum sağlamayan hastalara tinnitusun üzerinde yoğunlaşma fazladır ve diğer kişilere kadar rahatsız edici bir durum olduğu hakkında konuşurlar (Jakes ve Hallam, 1986). Bunun bir felaket olduğunu düşünürler ve tüm yaşamlarını alt üst olduğunu söyleyebilirler. Onlar için huzur ve kaçış yoktur (Neher, 1991). Budd ve Pugh (1995) de yaptıkları çalışmaya göre tinnitus üzerinde iyi kontrollü olmalarını söyleyen gurup (external), tinnitus üzerinde kontrolları olabileceğini söyleyen gurup (internal) daha fazla anksiyete ve depresyon deneyimlemektedirler.

House (1981) de aşağıdakileri gözlemlemiştir:

  • Tinnitus semptomu bir günah keçisi haline getirilebilir.
  • Çatışma ve ihtiyaçlar bu semptoma göre ayarlanır-obsesyon halini alabilir.
  • Bu takıntı başka nörotik davranışlara yol açabilir. Hasta gerçekte yüzleşmekten kaçar, asosyal olur.
  • Bazen ikincil bir kazanç halini getirilir ve iş ve sosyal başarı düşüklüğünü hafifletebilir.

Hastaların bütün problemlerinin tinnitus nedeni ile olmadığını anlamaları önemlidir. Hastalar tinnitus haricindeki problemlerini çözmek için cesaretlendirilmelidir. Mesela bazı hastalar işitme kaybının oluşturduğu zorlukları tinnitusla bağlarlar. Cihaz bu hastaların işitmesini artıracağı için tinnituslarının şiddetini de azaltır.
Tinnitusla orantısız olarak bağdaştırılmış problemleri ayırırsak hasta tinnitus daha az önem verecektir ve tinnitus şiddetini azaltmak kolaylaşabilecektir.
Rizzardo ve ark (1998, p.24) somatopsikolojik ve psikomatik kısır döngüsü içinde dolaşan ve hipokondriak sanrılar hissedenlerin tinnituslarının psikolojik rahatsızlığa daha çok yol açabileceğini belirtmiştir.
Tinnituslu hastalar maddi kazanç bekleme algısına yanlışlayıp yarısı o halde algılar. Tinnitusla terapiler tatminali faydalı olabilir (Andersson ve ark, 2001; Waynerm, 1998). Bazı hastalar tinnitusla başa çıkma stratejilerine uyum sağlamadıklarını içim 1998). Bazı hastalar tinnitusla (çoğunlukla Coping) stratejileri ile streslerini artırarak psikolojik rahatsızlıkları daha fazla faydalı olabilir (Holroyd ve ark, 1977; Kirsch ve ark, 1989).

Klinisyenler hastanın tinnitusuna şikayetini bunu, bu semptomu üzerinde görüşlere yoğunlaşan hastalara yardımcı olmayı başarmalıdırlar. Bazen aynı zamanda hastalık semptomları dışında sağlık için rehabilite ve takıntılı hastaya karşı tedaviye eklenir.

Uyku Kalitesini İyileştirme
Kronik tinnitusun kendisi de kötü uyku kalitesi yaratabilir. Hasta uykuya dalamadığı gibi uyku sırasında birden uyanabilir (Tyler ve ark, 1992). Diğer uyku takıntıları ile yüzleşir. Tinnitus hasta için her zaman daha kötü ve gürültü rahatsız edici gelir. Bunları engelleyebilmek için uyku ve gürültü hakkında ders alması için uyku
Öğrenim sisteminden hafif ve hoş bir müzik tinnitusun daha az hissettirir. İlk uyku testinin yapılması için yastık hoparlörü veya hafif bir ses daha iyi uyku terapisi tavsiye edilir.

bilir. Bu jeneratörler yağmur damlası dalga sesi gibi sesler verirler aynı zamanda yastığa giden çıkışları da vardır.

  • Gerekirse hastaya Allına, Sominex, Melatonin, Tylenol P.M., Benadryl gibi uyku veren preparatlar önerilir.
  • Gerektiğinde uyku ilaçları Ambien veya trazodone gibi önerilir. Uyku düzeni sağlanınca bu ilaçlar azaltılır veya kesilir.
  • Hastalar uyku bozuklukları merkezinden bir liste almalılardır (http://www.sleepfoundation.org).
  • Hastalar stres azaltma ve gevşeme strateji ve faaliyetlerini öğrenmelidir.
  • Uykusuzluk devam ederse tedavi için uyku kliniğine başvurulmalıdır.

Hastalar yeteri kadar uyumalarına rağmen gündüz hala kendilerini yorgun hissediyorlarsa dahiliye muayenesi, tiroid fonksiyonları ve kan testlerine bakılması önerilir. Bu hastaların varsa hipotiroidi veya anemi problemleri de tedavi edilerek sorun çözülür.

Anksiyeteyi Azaltmak
Tinnitus şiddeti hastanın anksiyete seviyesi ile orantılıdır (Folmer ve ark, 2001). Bu kişilerde stresi azaltmak gereklidir. Biz tinnitus hastalarımızda State-Trait Anxietye Envanterini (STAI; Spielberger, 1998) kullanarak anksiyete seviyesini tespit ediyoruz. Ortalama anksiyete skoru (20 soruda minimum 20 maximum 80) çalışan bir erkekte 35.5 ± 10.5 (Spielberger ve ark, 1983). Forma verilen skorlama 46 veya daha yüksekse anksiyete tedavisi başlanmalıdır.
Psikolojik bozuklukların çok yoğun görüldüğü gibi anksiyetede de yandaş olarak uykusuzluk, depresyon, iletişim zorlukları, sosyal ve parası tal sorunlar gözlenir. Anksiyete bozukluk için hastanın psikiyatriye yönlendirilir. Diğer hastalar ise lisanslı terapistler tarafından anksiyete tedavi ve stres eğitimine yönlendirilir. Amerikan Anksiyete Bozuklukları Birliği (Silver Spring, MD; http://www.adaa.org) kişiye özel biy terapiye yönlendirilir.
Bazıları hipnoz, bazıları biofeedback,

Depresyon Hastalarının Değerlendirilmesi ve Tedavisi
Depresyonlu hasta tinnituslu normal kişiden daha şiddetli hisseder (Folmer ve ark, 1999). Gerçekte tinnitus şiddeti ile depresyon arasında doğru orantılı bir ilişki vardır (Folmer ve ark, 2001). Etkin bir tinnitus tedavisinde depresyonu ortaya çıkartıp tedavi etmek gerekir. Amerika Birleşik Devletleri iş gücü Koruyucu Hekimlik Servisleri (2002) de erişkinlerde depresyon taramasını önermiştir. En basit şekli depresyon hastaya iki soru sorarak taranabilir. Geçen iki hafta içinde kendinizi çökmüş, ümitsiz ve depresif hissettiniz mi? Geçen iki hafta içinde çalışma ve iş yapma isteksizliğiniz oldu mu? Bunlara evet yanıtı verdi ise kişi daha detaylı olarak depresif semptomlar açısından incelenmeye alınır.
Biz 13 çoktan seçmeli Beck Depresyon Envanterindeki (BDI) sorularını kısıtlmış bir şekli ile depresyon tanısını koymaktayız (Beck ve Beck, 1972) si 1a 7 arası bir skor BDI indeksine göre gülünç şekilde bir depresyon, 8 ila 15 arası orta, 16 ve üstü bir skor ise ağır depresyon gösterir. ABD’li kişilerin depresyonlarını ortaya çıkıp şiddetlerini gösteren faydalı bir araçtır. Kişileri kendi depresyon seviyelerinin ağırlığını kabul etmek istememektedirler. Kişide 8 ve üstü bir skor varsa ona etkin bir depresyon tedavisi önerilmektedir. Eğer hasta daha önce hiç depresyon tedavisi almadı ise ona bir psikiyatrist başvurmasını öneririz. Buna takiben psikoterapi ve antidepresan ilaç tedavisi kullanılmalıdır.
Folmer (2002) adı ile bir tinnitus kliniğinde 190 hastayı 6 ila 36 arası BDI skoru ile tinnitusun şiddeti de subjektif açısından anlık değerlendirilen sonra terapi beşik almıştır. Beck Depresyon skoru 3 veya daha da azalan hastaların tinnitus şiddetlerindeki indeks skoru belirgin azalmıştır. Takipteki hastalardan Beck Depresyon Skoru 0 veya 2 puan kadar azalanlarda tinnitus şiddeti çok az azalmıştır. İzlenmeyen zamandaki anketlerinde depresyon skoru 3 veya daha fazla artanda ise Tinnitus Şiddet indeks skoru belirgin bir artma gözlenmemiştir. Bu sonuçların tinnituslu hastada depresyon varsa etkin bir şekilde tedavisinin gerektiği kanıtlanmıştır.

Kısır Döngüyü Kırma
Şekil 5-2’de gösterildiği gibi tinnitus semptomları, yorgunluk, anksiyete, depresyon bir kısır döngü oluşturur (Folmer ve ark, 2001). Bu çemberde tinnitus her zaman başlangıç noktası olmaz. Döngü herhangi bir noktadan başlayıp herhangi bir hane ile ilerleyebilir. Bazılarında depresyon, uykusuzluk ve anksiyete tinnitusla ilerde işitme ile başlayabilir ve depresyona veya uykusuzluğa ve beraberindekinin tinnitus şikayeti sarmalı. Hastalar ilk görüşmelerinde psikoloğa veya psikiatristlere klinik-psikiyatrik-psikolojik tinnitus konusunda desteklenirler (Şekil 5-2). İşitme kayıplı ve tinnitus şiddeti fazla olanlara psikolojik destek mutlaka yapılmalıdır.

İşitme Problemlerine Yönlenmek
Tinnitus hastalarının %90’ında değişik derecelerde işitme kaybı vardır (Meikle, 1997). Bu hastaların pek çoğu konuşmalar, televizyonda programların, tiyatroları ve filmleri anlamadıklarından şikayet ederler. Cihazdan istifade edebilecek olanlara cihaz öneriyoruz. Aynı zamanda işitmeye yardımcı diğer cihazları ve iletişim stratejilerini de öneriyoruz.

Akustik Tedavi ile Yardım
Pekçok hasta gürültüsüz ortamlarda özellikle evde gece saatlerinde tinnitusdan daha alçak çekici hale geldiğini söylemektedirler. Klinisyenler hastaya çok sessiz ortamlara hoş bir müzik eklemesini önerirler. Hangi cihazı kullanırsanız kullanın akustik tedavideki amaç dış ortamın sesini arttırarak her geçen sesin duyumunu azaltmaktır. Akustik tedavi cihazı içine, kulağa gürültü üreteci, yine kulağa işitme cihazı ve gürültü üreteci bir arada veya masa üstü ses cihazları, gürültü üreten yastıklar, yatışık spiker, odyoteyp, kompakt disk ve fan önerilir.

İlaç Tedavisini Değerlendirme ve Değiştirme
Tinnitusun şiddetini azaltan bir ilaç tedavisi yoktur (Dobie, 1999). Eğer gerekiyorsa klinisyen hastaların uykusuzluk, anksiyete, depresyon, fobi, obsessif kompulsif eğilimler ve diğer psikolojik problemleri için hekimin ilaç tedavisi önerilerini almak durumundadır. Daha karmaşık problemlerde ilaç tedavisi yararlı olacaktır. Biz gerçekten ilaç tedavisinden çok psikoterapiye önem vermekteyiz. Hastalara gerektiğinde kısa süreli anksiyolitik veya hipnotik tedaviler uygulanabilir. Bazılarına da antidep

resen tedavi yararlı olabilir. Hastalar bu ilaçları tüm yaşam süresinde değil bir müddet için almalılardır. Klinisyenler hastalarının ilaca ihtiyaç hissetmeyecekleri bir iyilik seviyesine getirmeliler, etkin bir psikoterapi ile uyku, anksiyete ve depresyon ilaçlarına gerek olmaksızın bir düzleme sağlanmalıdır.
Metabolizmayı etkileyen herhangi bir durum hastanın işitmesini veya tinnitusunu etkiler. Hiper ve hipotiroidi, hiper veya hipoglisemi, hiperlipidemidi, hipertansiyon araştırılmalı varsa tedavi edilmelidir.
Bazı hastalar bilmeden ototoksik ilaçlar alıyor olabilirler. Mesela bacak kramplarında veya huzursuz bacak sendromunda kinin ana maddeli bir ilaç olabilir. Epileptik aktiviteleri olanlar ise valproik asit alıyor olabilirler. Bazıları yıllar boyu hipertansiyon için furosemid (Lasix) kullanıyor olabilir. Bu ilaçlar o hastada işitme kaybı ve tinnitus yapıyor olabilir veya olmayabilir.
Ancak hastalar her ne kadar Physician Desk Reference (2005) listesine göre bu ilaçların işitme kaybı ve tinnitus gibi yan tesirleri olduğu konusunda uyarılmamış ise de doktorlarına başvurarak ototoksisite yapmayan benzer tedavilerine devam etmeleri uygundur. Hekim Physician Reference Desk (2005) de tinnitus gibi bir yan tesir potansiyeli olan bir ilaç kullanmaması şeklinde hasta yapıyı yapmamalıdır. Hemen hemen her antidepresan, anskiolitik, veya hipnotik ilaç hastalarının küçük bir kısmında tinnitus yapabilir. Çoğunlukla hastanın tedaviyi kesince tinnitus geriler. Daha önceden tinnitus şikayeti olan hastalar faydalanacakları bir ilacı almamak etmemelidirler. Mesela kardiyovasküler ve serebrovasküler rahatsızlığı olan hastalar günlük 81 mg aspirin dozunu her ve serebrovasküler rahatsızlığı olan hastalar günlük 81 mg aspirin dozunu arttır. Bu az miktardaki aspirin onların tinnitusunun artmasına hiçbir şekilde neden olmayacaktır (bkz Şekil 5-3). Çünkü aspirinin antiinflamatuar ve antikoagülan etkisi hayat kurtarıcıdır. Herhangi bir ilaç hastanın tinnitusunun artmasına neden oluyorsa ilaç kesilince tinnitus önceki seviyesine geri dönecektir.
Bazı hastalar günlük aldıkları uzun bir ilaç listesi gösterirler. Bu durumlarda onların hekimlerine yazılmış tüm ilaçların gözden geçirilmesi ve miktar ve adeterlerinin kontrol edilmesi için göndeririz.

Diyet Uygulamaları
Pek çok çay veya orta miktar kafeinin tinnitus etkilemediğini söyler. Bu durumda kahve, çay, yumuşak içkiler ve çikolata yemeyebilirler. Tablo 5-3 de gösterildiği gibi hastalarımızın %9’a kafeyi tinnitus şiddetini artırdığını söylemektedir. Pek çok vakada kafein fazlası tinnitusun artmasına neden olur. Bunun yerine onlara kafeinsiz içecekler öneriyoruz.

Şekil 5-3 Tinnitus şiddetini artıran etkenler (Orego Health & Sciences University (OHSU) Tinnitus Klinik Hastaları
Tinnitus hastalarının diyetlerinde çok az değişiklik öneririz. Hastaların azbir kısmı tuzun, şekerin, diyet ürünlerinin veya bazı başka gıdaların tinnituslarını artırdığını söylerler. Bunun sonucunda hastalara gözlemi bırakmalarını öneririz. Gıdalar alerjisi çok az görüldüğü için klinisyenler kişisel gereksinim varsa diyet ayarlamalar yaparlar. Hastaların pek çoğu yediklerinde serbest bırakırlar.


ALKOL
Az veya orta miktarda alkol hastaların pek çoğunda problem yaratmaz (Şekil 5-3). Bir veya iki doz hastaları gevşetip tinnitusdan daha az rahatsız olmalarını kolaylaştırır. Genellikle çok miktarda alkol tinnitusun artırır. Hastalar bazı giibi semptomların ortaya çıkmasına neden olan alkol miktarı tinnitus da artırmaktadır. Kişi sürekli bu miktarda alkol tüketiyorsa alkolizme bağımlı anne alınmalıdır. Alkolü uyku amacı ile almak önerilmez çünkü alkol alındıktan birkaç saat sonra alkol metabolitleri uykuya böler.


DİYET TAKVİYESİ
Tinnitusun şiddetini azaltacak diyet takviyesi, homeopatik preparatlar, bitkisel ürünler mevcut değildir. Çift kör plasebo kontrollü 1121 hastalı bir tinnitus çalış

masında Drew ve Davies (2001) ginkgo bilobanın tinnitus azalttığında plaseboya göre daha etkin olmadığını kanıtlamışlardır. Bundan böyle hastalara tinnitus tedavisinde bu ürünü önermekteyiz.
Hastaların çoğu günlük multivitamin ve mineral takviyesi almaktadır. Bunlarda tinnitusun şiddetini azaltmaz. Ama hastanın sağlığına olumlu katkıları vardır; bu da işitme sistemine faydalı etki yapabilir. Uygun gıda takviyesi aynı zamanda hastanın kendini iyi hissetmesini sağlar. Kendi sağlığını kontrol altında tutan insan olumlu bir bakış açısına sahip olup tinnitus şiddetini de azaltabilir.

Egzersiz
Bazı hastalar egzersizin tinnituslarını artırdığını deneyimleyip hareketlerini azaltırlar. Bu tinnitus şiddetinin artışı geçici olup egzersiz esnası kan basıncının artırmasına ile olmaktadır. Muntazam yapılan egzersiz stresi azaltır, kalp damar sağlığını düzeltir, kas tonusunu, uykuyu, keyfimizi iyileştirir. Biz hastalara mutlaka fiziksel aktivite önermekteyiz.

Gürültüden Korunma
Şekil 5-3’de görüldüğü gibi hastaların %50’si aşırı gürültüde tinnitus şiddetlerinin arttığını söylemektedirler. Hastalara aşırı gürültüde mutlaka kulak tıkacı kullanmalarını öneriyoruz. Aşırı gürültü hastanın işitme seviyesini azalttığı gibi hücrelerinin formlarında da kalıcı artışa sebep olur. Klinisyenler kulak modeli ve saç hücrelerinin tomografileri üzerinde hastalara gürültülünün sebep olabileceği haribat ve işitme kaybını anlamalıdırlar (bkz. Slepcek, 1986). Odiyometrik testlerle hastalara gürültünün sebep olduğu işitme kaybını göstermeliyiz.

Hastanın İşitme Sistemini Desensitize Etme
Seslere aşırı hassasiyet hastanın restorana, sinema, tiyatro, konser, kilise, spor olaylarına gitme faaliyetlerini baltalar. Kişi elektrik süpürgesi, tabak çanak sesi gibi sesleri aşırı yüksek bulur ve rahatsız olur. Klinisyen hastasına seslerin aşırı duyarlılığının işitme cihazı ve gürültü jeneratörü ortaya çıkarıldığını rekruitment hadisesi neticesinde ses seviyesi ile tedavi eder. Bazı seslerin değerlendirilmesinde hastanın desensitizasyonu kademeli olarak ayarlanmalıdır. Kişiye ses jeneratörü olarak hasta bir ses yapmamalıdır. Bu tedavi klinik olarak etkindir (bkz. Sweetow, 1986).

Bu durumda aşağıdaki öneriler sıralanır:

  • Hasta aşırı sese maruz kalmadığı zaman kulak tıkacı kullanmamalıdır. Aşırı gürültüden korunma işitme sistemini hipersensitize eder.
  • İşitme sistemini desensitize etmek için hastalara uygun seviyede hoş müzik dinlemelerini öneriyoruz. Hastalar bu sesleri isterlerse kulaklıktan, kulak içi jeneratörlerden, hoparlörden dinleyebilirler. Bu dinleme aynı zamanda fonofobilerine de iyi gelir.
  • Hastalar sosyal olmaya teşvik edilirler. Şehir hayatı gürültülüdür ama fonofobi nedeni ile bu hayattan kaçmak sağlıklı bir tarz değildir.
  • Hastaların mental durumları değerlendirilerek gerekiyorsa psikoterapi ile bu korku çemberini yıkmaya teşvik edilirler.

İş Sorumluluğu ve İş Meşguliyetindeki Değişiklikler
Hastaların pek çoğu meşgulken tinnituslarından daha az rahatsız olmaktadırlar. Hastalar emekli veya fizik veya mental olarak özürlü dahi olsalar onların zamanlarını hoşça geçirecekleri faaliyetlere ihtiyaçları vardır. Böylece tinnitus takıntı yapacak zamanları kalmaz. Hastalar bir iş bulup faal kalmaları için teşvik edilir. Bir işte çalışma kişiyi hedef göz güven, iyimserlik, parasal durum açısından cesaretlendirir. Depresyon olan özgüveni eksik, parasal kaynakları sınırlı işsiz hastalar işitme sistemi rahatsızlıklarını abartır. Yarım gün çalışabilecekleri devlet güvencesi altında bir iş en uygun olandır.
Norlen 1999’da Newsweek’de çalışarak “Kendimi Nasıl Tedavi Ettim” diye bir yazı yazmıştır. Bu yazıyı iş arayan hastalara dağıtıyoruz. Bu makalenin yazarı, 6 yıllık meslek hayatının ağır depresyon nedeni ile terk etmiş bir avukattır. Sabahları gazete dağıtma gibi bir iş üstlenerek özgüven ve bakış açısını değiştirmiştir. “Bir gün bu iş bırakıp bir daha asla işçi bir zaman bir mobur gibi depresyonum.” Gelecekteki işim adliyede mi, sınıfta mı veya bir büroda mı olur bilmiyorum ama gelecekteki açıklama karşı bir savunma olacaktır. Bu makale depresyon ve umutsizlik sebebi ile iş bırakıp sosyal ilişki kaybetmiş tinnitus hastalarına çözüm getirmektedir.
Makale yazarının yaptığı gibi bir iş değişikliği tinnitus hastalarını daha üretken ve umutlu yapabilir. Makale başka bir yaygın temayı da gündeme getirir. Bazı insanlar mevcut işlerini sevmemekte ve her gün işe gitmek onları strese sokmaktadır. House’un (1981, p. 198) dediği gibi tinnitus bir günah keçisi yapılır ve iş sosyal yaşam başarısızlıkları buna bağlanır. Bazıları ise tinnitus işini terk etmek için bir olanak görür. Aslında işleri veya işyerleri onları kaldıramayacakları bir stres yüklemektedir. Bu hastalara tinnitusun tek problem olmadığı belirtilmelidir. Klinisyenler bu ayrımı net bir şekilde ortaya koymalıdırlar. Biz hastalara işlerini terk etmelerini söylemeyiz. Çünkü bu bizim klinik sorumluluğumuzun ötesinde kişisel ve parasal sorunlarla yol açabilir. Biz sadece işinden memnun olmayanlara başka seçeneklere bakmalarını söyleriz. İş rehabilitasyonu kuruluşlarından yardım alabilirler.

Tinnitus ile işitme kaybı bazı işleri yapmak açısından hastaya beceri kaybı yaptırabilir. İş yerinde iletişim problemleri yaşıyorsa işitme cihazı, etkin iletişim stratejileri, telefon hoparlörü, FM sistemi gibi işitmeye yardımcı cihazlar verilebilir.
Gürültülü bir meslekte çalışan hastalar işitme korumak için önlemler almalıdırlar. Bazı durumlarda tinnitus hastaları çevre ve iş yerinde bir takım değişiklikler yaparak gürültüyü azaltmalıdırlar. Gerekirse iş yerinde daha az gürültülü bir kısımda çalışmalıdır.

Kişisel İlişkileri Geliştirme/Sosyalleşmeyi Arttırma
Kişisel ilişkiler tinnitus veya gürültüye hassasiyet nedeni ile bozulmuş olabilir. Bazı kişiler gürültülü yerde rahatsız olduğundan sosyal hayatlarını azaltırlar. Klinisyenler hastanın işine ve sosyal çevresine önem vermesinin gerekliliğini aşağıdaki nedenlerden dolayı vurgularlar:

  • Hasta meşgulse tinnitus daha az farkedip daha az rahatsız olur.
  • Sosyal ilişkiler hastaya sağlıklı bir bakış açısı verir.
  • Hasta çalışmıyorsa veya sosyal aktivitesiz ve karamsar olur. İşitme sistemindeki bu probleme aşırı dikkat kesilir.
  • Kişideki gayreti gören arkadaşları, aile içi insanlar veya çalışma arkadaşları ona bu konuda yardım ederler.
  • Kişi cemiyet hayatından izole kalınca diğer insanlarla uyumlu olmaz.

Kronik hastalıklarla başa çıkmakda hastanın sosyal ve ailevi bağlarının destekleyici olmasının önemi büyüktür. Sullivan ve ark (1994) sosyal ağdan kuvvetli ve güvenli bir iletişim halinde olmayan tinnituslu hastalara göre tinnitusla başa bağlı olarak çözüm için çalışmalarının faydalı olduğunu söylemişlerdir.

HEMEN ARAYIN